Ahmet Özışık ile trgitar.com blog röportajı

Ahmet Özışık ile trgitar.com blog röportajı.

Hoş geldiniz, röportaj isteğimizi geri çevirmeyip kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim.

Ben teşekkür ederim bu imkanı sağladığınız için.

Öncelikle kendinizden bahsetmenizi rica ediyorum. Yani bilişim dünyasının dışındaki sizi tanımak istiyoruz. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

1993 yılında Alanya’da doğdum. Ankara Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nde son sınıf öğrencisiyim ve üniversite sınavına hazırlanıyorum. Oldukça yoğun bir tempom var. Boş vakitlerimde müzikle ilgilenmeyi ve film izlemeyi seviyorum.

Bilgisayarla ilk olarak nasıl tanıştınız? İlk kullanım zamanlarınızda en çok ne yaparak vakit geçirirdiniz?

Bilgisayarla yaklaşık dört yaşında tanıştım. İlk başlarda oyun oynuyordum elbette her çocuk gibi. Fakat birkaç yıl içinde bilgisayarla ilgili çok fazla şey merak etmeye başladım. Bütün bu programlar, oyunlar nasıl hazırlanıyordu ? Bilgisayar nasıl çalışıyordu ? Ben de bir program yazabilir miydim ? Vaktimin büyük bir kısmını bu soruları cevaplamak için harcadım diyebilirim.

Blog yazma fikri nasıl ortaya çıktı, nasıl başladınız?

Benim ilk projelerim bir program indirme sitesi, flash üzerine bir portal ve bir sosyal paylaşım ağıydı. Program indirme sitesi ve sosyal paylaşım ağı oldukça ilgi görmüştü ama birtakım sebeplerden ötürü o projelere son verdim. Sonra benim bu işlere girmeme önayak olan kuzenim bir projem olmayışına hayret ettiğini söyledi. Ben de düşündüm ve uzun zamandır ilgili olduğum bir konuda, gitar hakkında bir blog oluşturmaya karar verdim. 2009 yılının sonlarına doğru da Trgitar.com kuruldu.

Blogunuza verdiğiniz isim ve slogan nereden geliyor? Bize biraz blogunuzdan bahsedebilir misiniz?

Trgitar ismi Türkiye’de gitar üzerine gerçekten özgün bir içeriğe sahip bir blog olmayışından ileri geliyor. En azından ben karşılaşmadım hiç. Tabii kastettiğim akor arşivleri, tablar veya forumlar değil. Gitar üzerine magazinsel yani dergi biçeminde içerikten söz ediyorum. Zaten bu da sloganın açıklaması.

Blogunuza ne kadar vakit ayırıyorsunuz? Bunu yeterli görüyor musunuz?

Dediğim gibi yoğun bir tempom var. Bazı günler hiç, bazı günlerse 2 saate kadar ayırabiliyorum.Elbette yeterli değil ancak yazarlık yapması için birkaç arkadaşımla temasa geçtim bile!

Blogunuzu incelediğimizde gerçekten özgün bir içeriğe sahip paylaşımcı bir blog olduğunu görüyoruz. Blogunuzu diğer bloglardan farklı kılan özellikler nelerdir?

Ben bu projeye başlarken kopyala yapıştır yaparım oradan buradan kolayca içerik gelir nasıl olsa diye hiç düşünmedim. Bu blog çeviri içerebilir, güncel olayların yorumlamasını içerebilir ancak asla kopyala yapıştır içeremez. Bu siteyi özel kılan budur.

Blog yazmak için kendinizi zorunlu hissettiğiniz oluyor mu? Yoksa hala ilk günlerdeki gibi eğlenceli bir uğraş olarak mı görüyorsunuz?

Benim için kesinlikle eğlenceli bir uğraş. Zaten eğlenmediğim/eğlenmeyeceğim işlere girişmekten uzak duruyorum genelde.

Blogunuzun okuyucu sayısının artması yada azalması üretkenliğinizi olumlu/olumsuz etkiliyor mu?

Etkilediğini söylemem doğru olmaz. Okur sayısı bazen %200 artış bazen %300 düşüş gösterebilir. Ben en özgün içeriği oluşturmalıyım çünkü özgün içerik bir gün mutlaka birinin işine yarar. Bakış açım bu yönde.

Blogunuzun dışında başka zaman harcadığınız projeleriniz var mı ?

Hayır şu an başka bir projem yok.

Türkçe içerikli bloglarla yabancı dillerdeki bloglar arasında sizce farklılıklar var mı? Biraz bunlardan bahsedebilir misiniz?

Belki konu çeşitliliğinin fazlalığı yönünden bir fark olabilir. Yabancı içerikli bloglar arasında çok daha çeşitli konuları içerenler var. Ancak bunun dışında ben bir fark göremiyorum.

Bloglar özellikle son dönemde yüksek okuyucu sayılarına ulaştılar. Bloglar medyaya alternatif olabilir mi? Medya gibi gündem oluşturacak güce sahip olabilirler mi?

Elbette olabilirler.

Eminim bir çok blog yazarını takip ediyorsunuz ama şu an aklınıza gelen takip ettiğiniz bloglar hangileri?

Inspire me Now, Smashing Magazine ve Bildirgeç’i yakından takip ediyorum.

Bir gün birileri çıkıp blogunuzu yüksek bir fiyatla satın alınmak isterse, tepkiniz ne olur?

Düşünmek gerekir 

Son olarak blog hayatına henüz başlamamış yada yeni yeni yazmaya başlayan yada yazan ama istediği okuyucu kitlesini bir türlü elde edemeyen blog yazarlarına/adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?

Benim tavsiyem özgün içerik oluşturmaktan şaşmasınlar. Tek bir cümle dahi kopyala/yapıştıra hiç gerek yok, internet aleminin ve Google’ın karnı bu duruma tok çünkü. Blog yazmak yaratıcılık isteyen bir iş. Özgün içerik oluşturan bütün bloglar hak ettiği yere şu veya bu şekilde geliyorlar.

Verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ederek, röportajımızın sonuna geldiğimizi üzülerek de olsa söylemek zorundayım. Gerçekten çok güzel bir sohbet oldu. Başarılarınızın devamını diliyorum.

Ben teşekkür ederim.

Gitara ve müziğe meraklıysanız bu siteyi mutlaka ziyaret edin derim ben. trgitar.com

Yorum yapın

Ahmet Özışık ile trgitar.com blog röportajı” üzerine 2 yorum

  1. Uzun bir aradan sonra yeni bir ropörtaj görmek güzel. Ahmet arkadaşımıza da başarılar dilerim. Kaliteli insan her daim kendisini her yerde belli ediyor zaten aman diyim internet rüzgarının abuk sabuk işleri ile kendinizi eğlendirmeyin. Kaliteli işler çıkarın ki kendinizi ödüllendireceğiniz referansınız olsun..

    ——-
    Not : Bir taraftan blog bakıyorum bir taraftan buraya yorum yazıyorum. Bakıyorumda gerçekten Marka anlamına sahip bir yere geleceğini hissettiren bir sayfa dilerim hak ettiği yere kısa zamanda gelir.