Blog yazarlarıyla röportaj: BlogcuBlogu

BlogcuBlogu.com un sahibi Emre Özçelik ile yaptığımız röportajı sizlerle paylaşıyoruz. (Yazımız yayınlanmadan önce kontrol ettiğimizde, yazarımıza ait blogun kapandığını gözlemlemekteyiz.)

Hoş geldiniz, röportaj isteğimizi geri çevirmeyip kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim.

[Ben teşekkür ederim.]

Öncelikle kendinizden bahsetmenizi rica ediyorum. Yani bilişim dünyasının dışındaki sizi tanımak istiyoruz. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

[Tabii. 1984 Ankara doğumluyum. Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F. Kamu Yönetimi bölümünü 6. sınıf öğrencisiyim. Bu dönem bitecek inşallah. Onun haricinde KPSS diye bir bela var başımda. Geri kalan hayatım ise müzikten ibaret. ]

Bilgisayarla ilk olarak nasıl tanıştınız? İlk kullanım zamanlarınızda en çok ne yaparak vakit geçirirdiniz?

[Sanırım 15 yaşından sonra bilgisayar kullanmaya başladım. Ama daha öncesinde de her çocuk gibi ilgim vardı. İlk zamanlar elbette bilgisayar oyundan ibaretti. Sonraları daha yararlı işler için bilgisayarı kullandığımı söyleyebilirim.]

Blog yazmaya başlamadan önceki internet yaşamınızdan bahsedebilir misiniz ?

[Ağırlıklı olarak müzik sitelerini ve forumları ziyaret ederdim, hala da ederim. Daha sonra bir vesile ile Bildirgec ile tanıştım. Bildirec’te okuduklarımın ve yazdıklarımın (bakiyyebemolu) bana çok şey kattığını söyleyebilirim.]

Blog yazma fikri nasıl ortaya çıktı, nasıl başladınız?

[Az önce de belirttiğim gibi Bildirgec okurken gayri ihtiyari ben de bir şeyler yazmak istedim. Önceleri tasavvuf üzerine birkaç deneme yazdım. Sonra yazdığım blogun tasarımında küçük birkaç değişiklik yapmak isterken css’e merak saldım. Biraz görselliğe ağırlık vermek istedim Inkscape ve vektorler üzerine bir süre çalıştım. Derken html, WordPress… ]

Blogunuza verdiğiniz isim nereden geliyor? Bize biraz blogunuzdan bahsedebilir misiniz?

[İsim konusunda oldukça düşündüğümü söyleyebilirim. İlk bakışta bulmaca gibi duruyor ancak içeriği yansıttığını söyleyebilirim. Ben blog yazmak istiyordum ve yazmaya çalışırken öğrendiklerimi diğer blogcular ile paylaşmak, onlara yardımcı olmak iyi bir fikir gibi geldi. ]

Blogunuza ne kadar vakit ayırıyorsunuz? Bunu yeterli görüyor musunuz?

[Sanırım işin en kötü kısmı bu. Şu sıralar röportajın başında da değindiğim gibi KPSS günümün büyük bir bölümünü alıyor. Ancak buna rağmen uykumdan feda edip blog üzerine birkaç satır bir şeyler üretmeye çalışıyorum. Kötü dedim çünkü gereğinden fazla vakit ayırıyorum.]

Blogunuzu incelediğimizde gerçekten özgün bir içeriğe sahip paylaşımcı bir blog olduğunu görüyoruz. Belirli bir çizginiz var, bu konuda bir şeyler söylemek ister misiniz?

[Teşekkür ederim. Bildiğiniz gibi her gün binlerce insan bir şeyler yazıyor, ancak ne kadarının faydalı olduğu, ne kadarının birileri tarafından okunduğu aşikar. Bu kalabalıkta öne çıkmak istiyorsanız özgün olmak ve haliyle emek harcamak zorundasınız.]

Blog yazmak için kendinizi zorunlu hissettiğiniz oluyor mu? Yoksa hala ilk günlerdeki gibi eğlenceli bir uğraş olarak mı görüyorsunuz?

[Açıkçası zaman zaman her ikisini de yaşıyorum. Bazen “uzun zamandır yazmıyorum, yazayım artık” diye düşünüyorum. Bazen de eve gidip bir şeyler karalamak için can atıyorum. Ama ilk zamanlardaki şevkin tam anlamıyla kaldığını söyleyemeyeceğim.]

Blogunuzun dışında başka zaman harcadığınız projeleriniz var mı ?

[Kendimi amatör bir tasarımcı olarak tanımlamak bile bana fazla gelir ancak tasarım yapmak hoşuma gidiyor. ]

Türkçe içerikli bloglarla yabancı dillerdeki bloglar arasında sizce farklılıklar var mı? Biraz bunlardan bahsedebilir misiniz?

[Kendi yazdığım alandan hareket edecek olursak büyük farklılıklar olduğunu söyleyebilirim. Öncelikle yabancı içerik çok daha zengin, çok daha üretken. Okur daha bilinçli. Ama şunu da söyleyebilirim ki yerli bloglar arasında kendine özgü kaliteli bir çizgi tutturmuş, iyi bir okuyucu kitlesine sahip bloglar da var. ]

Bloglar özellikle son dönemde yüksek okuyucu sayılarına ulaştılar. Bloglar medyaya alternatif olabilir mi? Medya gibi gündem oluşturacak güce sahip olabilirler mi?

[Elbette. Günde binlerce insanın ziyaret ettiği bloglar var. Ben bile etrafımdan, medyadan duymadım birçok şeyi sanal ortamdan öğreniyorum. Ancak Türkiye’deki hemen her evde bir televizyon vardır fakat evinde internet bağlantısı olan ve interneti bir şeyler okumak için kullanan kişi sayısı bunun yanında oldukça azdır. Dolayısıyla sorunuzun yanıtının evet olması için birkaç on yıl daha zaman var diye düşünüyorum.]

Eminim bir çok blog yazarını takip ediyorsunuz ama şu an aklınıza gelen takip ettiğiniz bloglar hangileri?

[Aslına bakarsanız pek yerli blog takip etmiyorum –evet çok ayıp - Ancak denk gelirse eburhan, dmry, sesebian ilk aklıma gelenler. Ama bildirgeci bir topluluk blogu olarak kabul edersek günde birkaç kez ziyaret ettiğimi söyleyebilrim.]

Son olarak blog hayatına henüz başlamamış yada yeni yeni yazmaya başlayan yada yazan ama istediği okuyucu kitlesini bir türlü elde edemeyen blog yazarlarına/adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?

[Okumlarını, öğrenmelerini ve kesinlikle diğerlerinden farklı olmalarını tavsiye ediyorum. Biraz sabırla gerisi kendiliğinden gelecektir.]

Verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ederek, röportajımızın sonuna geldiğimizi üzülerek de olsa söylemek zorundayım. Gerçekten çok güzel bir sohbet oldu. Başarılarınızın devamını diliyorum.

[Ben teşekkür ederim, zevkti.]

Blogcu Bloguna http://www.blogcublogu.com/ adresinden erişebiliyorduk ancak blog şu an kapalı ve bir arama sayfasına yönlendirilmiş…

Yorum yapın