Blog yazarlarıyla röportaj: domatessuyu

Blog yazarlarıyla olan röportajlarımız hız kesmeden devam ediyor. Konuğumuz domatessuyu.com blogundan Onur Bey.

Selçuk Makine Mühendisliği öğrencisi olan Onur Bey, domatessuyu.com ile yakaladığı başarısını bizimle paylaşıyor ve yeni blogcu adaylarına güzel tavsiyelerde bulunuyor.

Kendisine başarılar diliyoruz ve hemen sözü uzatmadan sizi röportajla baş başa bırakmak istiyorum.

Hoş geldiniz, röportaj isteğimizi geri çevirmeyip kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim.

Önemli değil ben teşekkür ederim.

Öncelikle kendinizden bahsetmenizi rica ediyorum. Yani bilişim dünyasının dışındaki sizi tanımak istiyoruz. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Tabiki de ben Onur. Soyismimle anılmak istemediğim için vermek istemiyorum ancak kısaca Onur Src olarak kendimi tanıtabilirim. Selçuk Makine müh. okuyorum. Ayrıca 2-3 ay önceye kadar Radyo programcısıydım. Hala Selcuk Üniversitesin de okumaya devam etmekteyim. Başka kendimi tanımlayacak birşey bulamıyorum aslında. Aktif bir insanımdır. Zamanımın çoğu web sitelerimle ilgili araştırmalarımla geçsede sinemaya gitmeyi , seminerlere katılmayı severim.

Onur Bey bilgisayarla ilk olarak nasıl tanıştınız? İlk kullanım zamanlarınızda en çok ne yaparak vakit geçirirdiniz?

İlk bilgisayarla 1996 yılında tanıştım o zamanlar pentium 166 mmx’ler yeni çıkmıştı. Hatırlıyorum da ilk bilgisayar geldiğinde bu nasıl birşey inanamıyorum süper demiştim. Çok hızlı demiştim. Şimdi ise pentium core duolar çıktı. Bilişim çağı çok hızlı durmak bilmiyor. O günden bu yana değişen hiçbirşey olmadı sürekli olarak bilgisayarları çözmeye çalıştım. Hiç oyun oynamazdım. Kısaca saatlerce başında oturur sürekli farklı programlar kurup çözmeye çalışırdım.

Evet o yıllar geride kaldı ama şimdiki bilgisayarlarda yavaş gibi sanki :)) Blog yazmaya başlamadan önceki internet yaşamınızdan bahsedebilir misiniz ?

Blog yazmadan önce Beyazinek.com Portalım vardı. İlk internet hayatıma o site ile başladım diyebilirim. Ancak bilgisizlikden dolayı o sitemi kaybettim. O zamanlar pcnet dergisine bile çıkmıştı sitem. İlk yayın hayatıma Beyazinek.com ile başladım. Ondan sonra forum siteleri dikkati mi çekti ve ixsir.com ile web yayınına devam ettim. İxsir.com’a forum sitesi kurarak devam ettim ancak yine birçok olumsuzluklar üst üste gelince ( öss v.s..) forum sitemi kapatmak zorunda kaldım. Sonra da kişisel bir site açmak istedim. Böylelikle blog hayatıma başlamış oldum.

Forum, portal derken blog yazma fikri nasıl ortaya çıktı, nasıl başladınız?

Blog yazma fikri zaman kendimi ifade etmek istememden dolayı ortaya çıktı. Aslında 4-5 yıl öncesi böyle bir planım olmasına karşın hayata ne yazık ki geçirememiştim. İxsir.com gelen saldırılardan sonra blog sitesi kurmaya karar verdim. Ardından domatessuyu.com ile blog hayatıma başlamış oldum. Ancak son zamanlarda domatessuyu’nun blog sitesinden biraz çıktığının farkındayım. Her konuda bilgi vermek istediğim için böyle şeyler olabiliyor. Tam anlamıyla blogcu olarak onurblog.com sitesinde de blog yazmaya devam ediyorum.

Peki domatessuyu? Blogunuza verdiğiniz isim nereden geliyor? Bize biraz blogunuzdan bahsedebilir misiniz?

Aslında hiçbir zaman sitelerime domain ismi ararken belli bir olguyu göze alarak isim vermemişimdir. Akılda kaldığı için domatessuyu.com olmasını istedim. Ve şimdi birçok genç arkadaşımız benden özenip meyve suları ile ilgili siteler kurmaya çalışıyor. Bu çok hoşuma gidiyor. Kısacası akılda kalsın diye Domatessuyu koydum. Sizinde aklınızda kalmadımı mı.

Evet güzel ve akılda kalıcı bir ismi var blogunuzun :)) Blogunuza ne kadar vakit ayırıyorsunuz? Bunu yeterli görüyor musunuz?

Blog sitesine günde on saatinizi ayırsanız bile yetmeyebilir. Bu sizin sınırınıza bağlı. Ancak ben günlük olarak 3-4 saat sitemle ilgilendiğimi söyleyebilirim. Yeterlilik kişiden kişiye değişir. Bana göre yine yeterli değil. Her zaman güncel bir blog tutma taraftarıyım.

Blogunuzu incelediğimizde gerçekten özgün bir içeriğe sahip paylaşımcı bir blog olduğunu görüyoruz. Belirli bir çizginiz var, bu konuda bir şeyler söylemek ister misiniz?

Özgün yazı yazmaya dikkat ederim. Özellikle başka sitelerden alıntı yapıyorsam bu siteyi kaynak olarak gösteririm. Özellikle wordpress blog kurulumu konusunda sitemde birçok bilgiye ulaşabilirsiniz ancak benim üzüldüğüm nokta emeğe saygı olmaması. Yazıyı çalıp emeğe saygı duymadan kendi sitelerine kendi yazısıymış gibi koymaları beni bazen çok sinirlendiriyor.

Eğer blog sitesi yazmak istiyorsanız her zaman özgün olmalısınız. Yeri geldiğinde güncel haberler vermelisiniz ancak alıntı yaptığınız haberin linkini de vermenizi öneriyorum. İlk başlarda blog yazmanın ne demek olduğunu bilmediğim zamanlarda bu hataya bende düştüm ama gerçek anlamda blog yazmak istiyorsanız kesinlikle özgün olmalısınız. Bunun yanında da Türkçemize dikkat etmelisiniz.

Benim blog yazarken ki çizgim wordpress blog sistemine yeni başlayanlara yardım etmek ve yardımcı olmak. Bu konuda yazdığım makalelerin okunma sayısı 100 bini geçmiş bulunuyor tabiki bu da beni sevindiriyor. Şimdiye kadar msnden blog sitesi olupta yardım ettiğim kişi sayısı 200’ü de bulmuştur. Bildiğim kadarıyla , elimden geldiğince herkese yardımcı olmaya çalışıyorum.

Verdiğiniz emek blogunuza yansımış zaten, tekrar teşekkürler. Blog yazmak için kendinizi zorunlu hissettiğiniz oluyor mu? Yoksa hala ilk günlerdeki gibi eğlenceli bir uğraş olarak mı görüyorsunuz?

Her zaman blog yazmayı eğlence olarka görmüşümdür. Bu nedenle zorunlu hissetmiyorum.

Blogunuzun dışında başka zaman harcadığınız projeleriniz var mı ?

Blogum dışında bir çok projem var bunlarıda yakın zamanda web sitemde açıklamayı planlıyorum. Türkiye’de eksik olarak gördüğüm bir çok konuda 2-3 dil destekli site açmayı planlıyorum.

Umarım başarılı olursunuz. Türkçe içerikli bloglarla yabancı dillerdeki bloglar arasında sizce farklılıklar var mı? Biraz bunlardan bahsedebilir misiniz?

Bence tabiki var ilk başta Blog Yazarlığı Türkiye’de daha yeni başlamış bir olgu. Geçmişine bakarsak 4-5 yıl anca oldu. Ancak blog sistemi son 1-2 yılda gerçekten çok büyük gelişmeler gösterdi. Özellikle Google’nin Blogspot.com’u almasıyla blog yazarı olma sayısı arttı. Ancak hala eksiklikler var tabiki. Bunlardan biri de başka siteden aldığı yazıyı alıntı olarak yazmaması kendi yazısı gibi göstermesi. Ancak bu sorunu da en kısa zaman da bilinçlendirerek oluşturabileceğimizi düşünüyorum.

Alıntı yapılabilir ama çalıntı olmamalı. İnternet çöplük haline dönüşüyor o zaman. Peki Onur bey, bloglar özellikle son dönemde yüksek okuyucu sayılarına ulaştılar. Bloglar medyaya alternatif olabilir mi? Medya gibi gündem oluşturacak güce sahip olabilirler mi?

Blog siteleri son yıllarda zaten medya alternatifi oldu. Özellikle Google’nin blog sitelerine destek vermesi okuyucu sayısının artmasınada etken oldu. Son iki yıldır kişisel yapılan sistemlere talep arttı. Bu nedenle çok yakın zamanlarda gündemi oluşturacak gücede sahip olacaklarına inanıyorum.

Eminim bir çok blog yazarını takip ediyorsunuz ama şu an aklınıza gelen takip ettiğiniz bloglar hangileri?

Aslında çok fazla takip ettiğim site vardır bunlardan bir kaçını mavigenc.com , alisko.org, beyn.org, tr-security,hakkiceylan.com

Son olarak blog hayatına henüz başlamamış yada yeni yeni yazmaya başlayan yada yazan ama istediği okuyucu kitlesini bir türlü elde edemeyen blog yazarlarına/adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?

İlk olarak özgün yazmalarını öneriyorum. Birçok blog siteleri ile arkadaşlık kurmasını ve onlardan destek almalılar. Her zaman güncelliği takip etmeliler. Tarafsız olmalılar ve emeğe saygı duyup lisans haklarına göre hareket etmeliler. Ayrıca bilgisini gizlememeli paylaşmalı böylelikle dilden dile dolaşan tavsiyelerle sitenin kalıcı hitini oluşturabilir.

Verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ederek, röportajımızın sonuna geldiğimizi üzülerek de olsa söylemek zorundayım. Gerçekten çok güzel bir sohbet oldu. Başarılarınızın devamını diliyorum.

Ben teşekkür ediyorum. Umarım çekirdek tanesini dolduracak kadar da olsa yardımcı olabildiysem ne mutlu bana iyi günler.

domatessuyu isimli bloga http://www.domatessuyu.com/ adresinden erişebilirsiniz.

Yorum yapın

Blog yazarlarıyla röportaj: domatessuyu” üzerine bir yorum