Blog yazarlarıyla röportaj: wolkanca Volkan Yılmaz

Tekrar bir blog yazarı röportajı ile karşınızdayız. Konuğumuz ise Volkan Yılmaz. Blog dünyasında wolkanca olarak ün yapmış olan Volkan Yılmaz düzenli güncellenen içeriği ile doldurduğu blogunun hikayesini bizlerle paylaşıyor.

Her zamanki gibi çok keyifli bir sohbet oldu sizlerinde sıkılmadan okuyacağınızı düşünüyorum.

Sözü fazla uzatmadan röportaja geçelim isterseniz.

Hoş geldiniz Volkan Bey, röportaj isteğimizi geri çevirmeyip kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim.

Pdfdergi’nin başarılı bir proje olduğunu düşünüyorum.

Teşekkürler, Öncelikle kendinizden bahsetmenizi rica ediyorum. Yani bilişim dünyasının dışındaki Volkan Yılmaz’ ı tanımak istiyoruz. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

1981 İstanbul doğumluyum, gezi, yüzmek ve otomobil sporları en çok keyif aldığım hobilerimden. Televizyon izlemem, sürekli okuduğum ve abonesi olduğum dergi sayısı çok fazla, kitap okumaya vakit ayırmaya çalışıyorum.

Bilgisayarla ilk olarak nasıl tanıştınız? İlk kullanım zamanlarınızda en çok ne yaparak vakit geçirirdiniz?

Bilgisayarlarla ilişkim atari salonu sahibi bir abimin salonunda çok sık takılmam ile başladı. Tabiki bilgisayar oyunları ile uzun süre haşır neşirdim.

Blog yazmaya başlamadan önceki internet yaşamınızdan bahsedebilir misiniz ?

Web’de blog yazmadan önce bir yaşamım yoktu, 2003 yılında askerden geldiğimde kendimi blogların içinde buldum, bildirec.org da bir süre takıldıktan sonra eksisozluk vb. ortamların tadını alıp akabinde 2004 yılı sonu gibi zamanın yeni ve popüler blog servisi msn spaces ve blogger ile devam ettim.

Blog yazma fikri nasıl ortaya çıktı, nasıl başladınız?

Bir gün arkadaşlarla sohbet ederken “hadi biz beraber bi yer açalım yazalım” dedik, başladık. Bilgirgec’den etkilenmiştik o sıra pilli isminde bir şirketleşme sanırım yoktu. Amacımız hep beraber içerik üretmekti.

Blogunuza verdiğiniz isim nereden geliyor? Bize biraz blogunuzdan bahsedebilir misiniz?

İsim 1999 yılında tesadüfen aldığım Hotmail.com mail adresinden geliyor, ilk zamanlar alan adına sahip değildik, arkadaşların ısrarı ile bu nickim olan wolkanca alan adını aldım. Bir hikayesi yok sadece ismim Volkan ve V yi W ile yazarak alabildiğim bir rumuz, tabi hatırladığım kadarı ile önce volkanca olarak denemiştim o zaman ama benden önce alınmıştı sanırım bende o yüzden wolkanca yı aldım, volkanca yı alabilseydim herhalde şimdi volkanca olurdu.

İlginç aslında. Blogunuza ne kadar vakit ayırıyorsunuz? Bunu yeterli görüyor musunuz?

Günlük en az 3 saatim blogumla geçiyor, birkaç saati de diğer blogları okumakla geçiyor.

Volkan, Blogunu incelediğimizde gerçekten özgün bir içeriğe sahip paylaşımcı bir blog olduğunu görüyoruz. Belirli bir çizgin var, bu konuda bir şeyler söylemek ister misin?

Biz yazdıklarımızın kalıcı olduğunu ve insanların belki uzun zaman sonra bile gelip okuyabileceği yazılar olduğunu düşünüyoruz. Örneğin 2 yıl önce yazdığımız bir yazı hala okunuyor ve yorum alıyor.

Blog yazmak için kendinizi zorunlu hissettiğiniz oluyor mu? Yoksa hala ilk günlerdeki gibi eğlenceli bir uğraş olarak mı görüyorsunuz?

Şu anda blog yazmaktan daha eğlenceli ve keyif verici bir şey olsa onu yapardım.

Blogunuzun dışında başka zaman harcadığınız projeleriniz var mı ?

Evet projeden kasıt web projeleri ise oldukça fazla projede yer alıyorum, elimden geldiğince.

Türkçe içerikli bloglarla yabancı dillerdeki bloglar arasında sizce farklılıklar var mı? Biraz bunlardan bahsedebilir misiniz?

Bana göre hiçbir fark yok. Bir gelişim süreci yaşandı, bütün dünya aynı yollardan geçti, Türkiye’de şu an eksik olan sadece blogların online reklam pastası içinde hiç olmaması.

Bloglar özellikle son dönemde yüksek okuyucu sayılarına ulaştılar. Bloglar medyaya alternatif olabilir mi? Medya gibi gündem oluşturacak güce sahip olabilirler mi?

Bunu 3 yıl önce düşünmüştüm ve şu anda olduğunu görüyorum. Önümüzdeki yıllarda bu çoğalarak devam edecektir, dünyada da böyle oluyor.

Eminim bir çok blog yazarını takip ediyorsunuz ama şu an aklınıza gelen takip ettiğiniz bloglar hangileri?

029ur.blogsppot.com, nahnu.org, bildirgec.org

Son olarak blog hayatına henüz başlamamış yada yeni yeni yazmaya başlayan yada yazan ama istediği okuyucu kitlesini bir türlü elde edemeyen blog yazarlarına/adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?

Yazmak zordur, arkadaşlar ilk önce neden yazmak istediklerini düşünsünler ve kendilerine sorsunlar. Daha sonra cevapları sıralayıp yazsınlar, o cevaplar kendilerine ve yakın birkaç arkadaşına mantıklı geliyorsa yazsınlar. Vakitlerini boşa harcamasınlar, internet büyük bir okyanus ve fark yaratan işler başarılı oluyor, bu bağlamda eğer kendileri bu farkında lığı yaratabileceklerse ciddi ciddi blog yazsınlar ama farklı bir şeyler yapmayacaklarsa hiç vakitlerini boşa harcamasınlar. Kişisel blog tutmak şu anda tabana yayılmış standart bir şey, kişisel bir blog yazacaklarsa zaten kimseden tavsiye almalarına gerek yok, sadece imla hatalarına dikkat etsinler.

Verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ederek, röportajımızın sonuna geldiğimizi üzülerek de olsa söylemek zorundayım. Gerçekten çok güzel bir sohbet oldu. Başarılarınızın devamını diliyorum.

Ben teşekkür ederim.

Volkan Yılmaz’ ın bloguna http://blog.wolkanca.com/ adresinden erişebilirsiniz.