Blog yazarlarıyla yapmış olduğumuz röportajlar tam hızıyla devam ediyor. Günün konuğu ise CSS denince ilk akla gelen isimlerden Fatih Hayrioğlu.
Fatih Hayrioğlu daha önce CSS’ e başlangıç isimli bir e-kitap da yazıp yayınlamıştı. Yeni blogçulara bir konu üzerinde uzmanlaşıp o konu hakkında yazmaları tavsiyesinde bulunan Fatih Hayrioğlu, ayrıca blogçuların karşılaştıkları sorun, çözüm ve farklılıkları küçük büyük ayırmadan yazmaları konusunda uyarıyor.
İsterseniz şimdi röportajımıza geçelim.
Hoş geldiniz, röportaj isteğimizi geri çevirmeyip kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim.
Hoş bulduk, böyle bir dergi yayınladığınız için ve bana burada yer verdiğiniz için ben teşekkür ederim.
Fatih bey öncelikle kendinizden bahsetmenizi rica ediyorum. Yani bilişim dünyasının dışındaki sizi tanımak istiyoruz. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
“Nüfusa 1978 Trabzon/Sürmene doğumlu olarak kaydedilmişim.
İlk, orta ve lise eğitimimi İstanbul Zeytinburnu’nda tamamladıktan sonra Üniversiteyi Fırat Üniversitesi’nde okudum. Bölümüm her ne kadar Çevre Mühendisliği olsa da hayatımı web sayfası kodlaması yaparak geçirmekteyim.”
Peki bilgisayarla ilk olarak nasıl tanıştınız? İlk kullanım zamanlarınızda en çok ne yaparak vakit geçirirdiniz?
İlk olarak büyük ağabeyim sayesinde tanıştım. İlk olarak onun bilgisayarını karıştırarak ve oyun oynayarak geçiriyordum zamanımı. Biraz bozarak biraz bir şeyler öğrenerek derken işin içine daldım.
🙂 Blog yazmaya başlamadan önceki internet yaşamınızdan bahsedebilir misiniz ?
İnterneti hobi ve iş olarak yapıyordum desem doğru olacak. Hem işim hemde eğlencem internet.
Peki blog yazma fikri nasıl ortaya çıktı, nasıl başladınız?
Öğrendiklerimi yazma fikri baştan beri vardı ben açıkçası, sonraları kendi sitemi yapayım dedim ama olmadı. 2 sene geçti ve açamadım. Sonra topladığım bilgileri bir günlükte yazmaya karar verdim ve WordPress tam bu arada bana ilaç oldu.
Bize biraz blogunuzdan bahsedebilir misiniz? Blogunuza verdiğiniz ismin hikayesi mesela?
İsim aramadım açıkçası. Adım soyadım ve not defteri ekledim bitti. Blogum da genelde web standartları ve CSS üzerine yazılar yazıyorum. Ağırlıklı olarak CSS üzerine çalışmalarıma yer veriyorum. İnternette gezinirken gözüme çarpan ve önemli gördüğüm siteleri haber olarak sunuyorum ve okuduğum kitapları özetleri yazıyorum
CSS üzerine yazdığınız Bedava CSS’ e Başlangıç kitabınızı biliyorum, paylaşım için tekrar teşekkürler. Blogunuza ne kadar vakit ayırıyorsunuz? Bunu yeterli görüyor musunuz?
Kesin olarak belirlediğim bir zaman yok. Aslında bilgisayarımın başında olduğum her zaman benim için blog için harcanan bir süredir.
Fatih bey, blogunuzu incelediğimizde gerçekten özgün bir içeriğe sahip paylaşımcı bir blog olduğunu görüyoruz. Belirli bir çizginiz var, bu konuda bir şeyler söylemek ister misiniz?
Benim amacım bir konu üzerinde uzmanlaşıp o konu hakkında bir şeyler yazmak. CSS ve Web standartları üzerine eğildim bu nedenle. Bence bir insan birden fazla konu üzerinde çalıştığında yeterince uzmanlaşamıyor. Anlıyorum Türkiye’deki birçok ajans çalışanlarından her şeyi bilemesini istiyor ve üstelik profesyonel iş çıkarmalarınıda istiyor, zor tabi.
Kesinlikle katılıyorum. Blog yazmak için kendinizi zorunlu hissettiğiniz oluyor mu? Yoksa hala ilk günlerdeki gibi eğlenceli bir uğraş olarak mı görüyorsunuz?
Başta zaten bir birikimim olduğu için yazı yazmak kolaydı. Sonraları karşılaştığım sorunları yazmaya başladım. Ara sıra kendimi yazı yazmak zorunda hissetsemde, zaman blogun beni yeni şeyler öğrenmeye ittiğini görünce seviniyorum. Bu yüzden diyorum ki zamanın değerini anlamak için herkesin bir blogu olmalı.
Blogunuzun dışında başka zaman harcadığınız projeleriniz var mı ?
Bir web ajansında çalışıyorum, onun dışında pek bir iş yapmıyorum.
Türkçe içerikli bloglarla yabancı dillerdeki bloglar arasında sizce farklılıklar var mı? Biraz bunlardan bahsedebilir misiniz?
Farklılık bebek ile yetişkin arasındaki kadar var. Türkiye’de blog açma ve yazma daha emekleme aşamasında iken Avrupa ve Amerika’da yetişkinliğine erişmiş durumda. Zamanla Türkiye’de de durumun düzeleceğine inanıyorum. Biraz daha zaman ayırmamız gerekiyor.
Bloglar özellikle son dönemde yüksek okuyucu sayılarına ulaştılar. Bloglar medyaya alternatif olabilir mi? Medya gibi gündem oluşturacak güce sahip olabilirler mi?
Yakın gelecekte olabileceğini sanmıyorum. Ama malum teknoloji bizi şaşırtacak şekilde gelişiyor kestirmek zor. Ama sonuçta bu olacak. İnternet her yeri kaplayacak.
Eminim bir çok blog yazarını takip ediyorsunuz ama şu an aklınıza gelen takip ettiğiniz bloglar hangileri?
ilk aklıma gelenler; eburhan.com, yakuter.com, h-yaman.com, hasanyalcin.com, orhanekici.com unuttuklarım alınmasınlar sizler google reader’ım da kayıtlısınız her zaman sizi takip ediyorum 😀
Son olarak blog hayatına henüz başlamamış yada yeni yeni yazmaya başlayan yada yazan ama istediği okuyucu kitlesini bir türlü elde edemeyen blog yazarlarına/adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?
Benim tavsiyem bir konu üzerinde uzmanlaşıp o konu hakkında yazmaları. Ayrıca karşılaştıkları sorun, çözüm ve farklılıkları küçük büyük ayırmadan yazmaları.
Anlıyorum. Verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ederek, röportajımızın sonuna geldiğimizi üzülerek de olsa söylemek zorundayım. Gerçekten çok güzel bir sohbet oldu. Başarılarınızın devamını diliyorum.
Fatih Hayrioğlu’nun not defterine http://www.fatihhayrioglu.com/ adresinden erişebilirsiniz.