Blog yazarları ile yaptığımız röportaj serimiz Ahmet Emin Şensoy’ un bloguyla devam ediyor. İşte o röportaj:
Hoş geldiniz, röportaj isteğimizi geri çevirmeyip kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim.
Ben çok teşekkür ederim.
Öncelikle kendinizden bahsetmenizi rica ediyorum. Yani bilişim dünyasının dışındaki sizi tanımak istiyoruz. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
1990 doğumluyum.Doğuş Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde 2.sınıftayım.Liseyi de Özel Doğuş Fen Lisesi’nde okumuştum.Üniversiteye kadar, boş zamanlarımın çoğunu zorunlu olarak ders ortamında geçirdim.ÖSS kabusunu bir daha yaşamamak için erken yaşta üniversiteli oldum.Şu an üniversite hayatı içinde sosyal ve kültürel aktivitelere daha çok vakit ayırmaya çalışıyorum.Bunun dışında kitap okumayı,film izlemeyi,müzik dinlemeyi ve internette gezinmeyi çok seviyorum. Medya-TV dünyasını sürekli takip ederim.Televizyonda olup biten herşeyden haberim olur.
Bilgisayarla ilk olarak nasıl tanıştınız? İlk kullanım zamanlarınızda en çok ne yaparak vakit geçirirdiniz?
İlkokula başladığımda, her çocuk gibi bilgisayarımın olması benim en büyük hayalimdi.10 yaşımda ilk bilgisayarıma sahip oldum.İlk zamanlar bilgisayarı sadece oyun oynamak için kullanırdım.
Blog yazmaya başlamadan önceki internet yaşamınızdan bahsedebilir misiniz ?
Blog yazmadan önce interneti genellikle haberleri okumak ve arkadaşlarımla konuşmak için kullanırdım.
Blog yazma fikri nasıl ortaya çıktı, nasıl başladınız?
Kişisel sayfalar her zaman ilgimi çekmiştir.Blog yazmadan önce,senelerce msn space sayfası hazırlamış ve bu sayfama resimlerimi eklemiştim.Space hazırlarken birtakım hazır site kodlarının kullanımı konusunda kendimi geliştirdim.Blogger’ı keşfedince ilgi çeken blogları takibe aldım ve kendi blogumu açtım.İlk yazılarım beğenilmemişti.Blog yazarlığı konusunda deneyimli kişilerden akıl aldım.
Blogunuza verdiğiniz isim nereden geliyor? Bize biraz blogunuzdan bahsedebilir misiniz?
Eylül 2008’de açtığım blogumun adı “ahmet01”di.İlk kişisel blog denemem olduğundan sayfama “ahmet01” adını vermiştim.Daha sonra herşeyi rahat yazmalıyım diyerek sayfama “rahatyazar” adını koydum.Hayata dair rahat paylaşımlarımı okuyucularımla paylaşıyorum.Duyduğum ya da bizzat tanıklık ettiğim olayları anlatırken,bazı mekan ve kişi adlarını değiştirerek yazıyorum.Geçtiğimiz 25 ocak’ta Hürriyet Gazetesi-Pazar eki’nde haber oldum ve bu olayla takipçilerim de arttı tabiki.İnternette blog yazdığımdan habersiz olan ailem ve tüm arkadaş çevrem ben haber olunca blogumun adresini öğrendiler ve durum değişti.Artık açık kimliğimle yazıyorum.
Blogunuza ne kadar vakit ayırıyorsunuz? Bunu yeterli görüyor musunuz?
Her gün yazmaya çalışıyorum.Yazmaya ara versem de bu süre bir haftayı geçmez.
Blogunuzu incelediğimizde gerçekten özgün bir içeriğe sahip paylaşımcı bir blog olduğunu görüyoruz. Belirli bir çizginiz var, bu konuda bir şeyler söylemek ister misiniz?
Bence bir blog, özgün içerikten yoksunsa blog değeri taşımaz.Blogumda başka sayfalardan alıntılar bulamazsınız.Benim blogum da zaten kişisel-bana özgü olayları yazmaya başlamamdan sonra ilgi çekti.
Blog yazmak için kendinizi zorunlu hissettiğiniz oluyor mu? Yoksa hala ilk günlerdeki gibi eğlenceli bir uğraş olarak mı görüyorsunuz?
Okuyucularımın olduğunu bilmek, kendimi zorunlu hissettiriyor.Bu his yazdıkça ve yorum aldıkça da eğlenceye dönüşüyor benim için.
Blogunuzun dışında başka zaman harcadığınız projeleriniz var mı ?
Evet.Yeni açılan üniversite öğrencilerine yönelik bir sitenin yazar kadrosuna dahil edildim. www.gazeversite.com adresinde her Çarşamba yazıyorum.Bunu dışında da bitmeyen derslerim var tabiki.
Türkçe içerikli bloglarla yabancı dillerdeki bloglar arasında sizce farklılıklar var mı? Biraz bunlardan bahsedebilir misiniz?
Türk blog dünyasını takip ettiğimden diğer dillerdekilere pek bakamıyorum.Baktığım yabancı bloglar;fotoğraf ve tasarım konulu olanlar.Yabancı fotobloglar ilgimi çekiyor.
Bloglar özellikle son dönemde yüksek okuyucu sayılarına ulaştılar. Bloglar medyaya alternatif olabilir mi? Medya gibi gündem oluşturacak güce sahip olabilirler mi?
Yurt dışında blog yazarları gazeteciler kadar önemsenebiliyormuş.Bizim ülkemizde de bu noktaya gelinebilmesi için bloglara ilginin daha çok arttırılması lazım.
Eminim bir çok blog yazarını takip ediyorsunuz ama şu an aklınıza gelen takip ettiğiniz bloglar hangileri?
PuCCa Günlük,en sık takip ettiğim blog.
Son olarak blog hayatına henüz başlamamış yada yeni yeni yazmaya başlayan yada yazan ama istediği okuyucu kitlesini bir türlü elde edemeyen blog yazarlarına/adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?
Tavsiye verecek kadar kıdemli olmasam da ,benim gibi genç arkadaşlar bu işi ciddiye alırlar ve yazmayı severlerse başarılı olurlar.Okuyucu kitlesini arttırmak isteyenler, beğendikleri blogları takibe alıp,blogculara yönelik paylaşım ve tanıtım sitelerine üye olabilirler.
Verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ederek, röportajımızın sonuna geldiğimizi üzülerek de olsa söylemek zorundayım. Gerçekten çok güzel bir sohbet oldu. Başarılarınızın devamını diliyorum.
Ben çok teşekkür ederim.
Ahmet Emin ŞENSOY’ un bloguna rahatyazar.blogspot.com adresinden erişebilirsiniz.